2010 – 2020 on yıllık dönemin ilk yarısını tamamladık. Her on yıl kendi içerisinde sosyal,ekonomik, siyasi ve teknolojik       gelişimleri yaşıyor 

 

Geçmiş zamana 10 ar yıllık , 50 şer yıllık, 100 er yıllık dönemler diye bakmaya başladığımızda  artık tarih konuşmaya başlıyoruz . İnsanlar  inceleme, araştırma sonuçlarına göre analiz yaparak matematiksel rasyonel değerlendirme yapabildiklerinden aslında olaylar ve gelişmeleri  önyargısız ve tarafsız değerlendirebilmeleride daha kolay oluyor diye düşünüyorum.  Bu süreci kişinin kendini özgür düşünceye götüren yolculuğu olarakda tanımlayabiliriz, elbette bunun ilk şartının dinimizinde ilk emir olan okumak, okumak, okumak ve çokça düşünmek felsefe mantık ve matematiği benimsemek olduğunuda hatırlamak gerek.

Sitemizde her ay başı geçmiş ay üç endeks sonuçlarını trendi ile birlikte ele alıyoruz. Bunlardan BDI endeks Dünya ekonomik büyümesini taşımacılık navlun ve gemi fiyatları ile birlikte çok net ve objektif olarak ortaya koyuyor, peki son on yıllık dönemin ilk yarısında ne görüyoruz ?  2010 Ocak ayında 3.270 olan BDI endeks 2016 Ocak ilk gününde en dip noktasına seyreden ve 478 e inen trendi ile 7 milyarlık nüfusa sahip Dünya ekonomisininde gittikçe aşağı seyreden müthiş  daralmasını işaret ediyor.

bcdturkey BDI Tr Aralık 2015 300x126 Risk Yönetimi 2010   2016

Risk yönetimi ile ilgili olarak geçmiş ay yorumlarımızda ekonomik büyümenin ciddi anlamda düzenli küçülmesini “ Faiz Petrol ve Büyüme “  “Petrol Fiyatları “  başlıklı yazılarda ele almıştık. Düşük Petrol = Artan Büyüme , Yüksek Faiz = Düşük Büyüme , Büyüme düştüğü içinmi petrol fiyatları aşağıya geliyor, petrol ve hammadde fiyatları aşağıya geldiği içinmi  büyüme düşüyor sorularına cevap aramıştık. Nisan ayında Obama ve Merkelin Ukrayna ve Kırım olayları sonrası “ bunun yansımaları olacak”  sözleri ile Dünya Bankası Bşk.Yrd Truck’ın “Petrol fiyatlarının düşmesi iyi olmayabilir “ sözleri  hala kulaklarımızda.

FED in sıcak para politikalarına son vermesi gelişmekte olan ülkeleri sıkıntıya sokacağı ve özellikle Canan Hocanın bahsettiği gibi yoğun şeker ağırlıklı beslenme  ve GDO lu mısır şurubu ile insülin direnci oluşmuş ve çabucak acıkan doymaz obez insanlar gibi  toplumlarında sıcak para krizine gireceği çok belli değilmi?

On yıllık periodda ABD de ne olmuş , Türkiyede ne  olmuş  bunada bir göz atalım. ABD de işler yolunda gözükürken Türkiye riski tavan yapmış durumda .

bcdturkey VIX Tr Aralık 2015 300x126 Risk Yönetimi 2010   2016        bcdturkey CDS Tr Aralık 2015 300x126 Risk Yönetimi 2010   2016

G 20 toplantılarında kapitalizmin temsilcisi ve en çok faydayı sağlayan ülkelerin bu sistemin sürdürülebililiği ile ilgili sorgulamaları ve yeni sistem arayışları ile enteresan yaklaşım ve açıklamalarını acaba bu endekslerde ortaya çıkan sonuçlaramı yoracağız. Son olarakda Suudi Arabistanda petrole gelen % 50 zam ve IMF nin Suudi Arabistanın 5 yıl içinde iflas edebileceği, siyasi analistlerinde vahabi ve şiilerin yeni iktidarı paylaşırken Kral ve sülalesinin 600 mia usd ile ABD ye kaçacağı öngörüleri .

Futurist olmaya gerek yok başta ABD insanlar birey olarak , toplum ve ülkeler ise kurumsal yapılar olarak çok ama çok borçlu, bunun döndürülebilmesi olanaksız noktaya geldi sadece malum ilan edilmedi bu nedenle vekalet savaşları ile hakim güçler kendilerini yıpratmadan mevzilerini hazırlatıyor  ve kazdırıyorlar.

Küresel iflas ilan edildiği ve konsolidasyonlar gündeme geldiğinde geçer akçe bilim , entellektüel birikim, eğitim, teknoloji, kültür, ülke bütünlük bilincine sahip bir halk ile temiz hava su ve doğal gıda potansiyeli yüksek  toplumlar olacak.

Konsolidasyonu biraz açalım , gerek şirket ve gerekse ülkelerin aşırı borçlanması ve  bu borcu ödeyebilecek yaygın  geliri sağlayabilecek üretimi yapamadığı durumda zorun oyunu bozduğu bir durum olarak ortaya çıkıyor.  Gelir dağılımının bozukluğuda bu sonucu tetikliyor, toplumda gelir adaletsizliği, şirketlerde ürün ve hizmetler satış karlılık dengesizlikleri ve ülkelerin gelir tabanların dengesiz ve enerji gibi tek bir ürüne yada birkaç ürüne bağlı olması yada ekonominin Suudi Arabistan gibi tamamen ithalata dayalı olması  kaçınılmaz bir konsolidasyonla son buluyor. Bu ekonomik yapılarda borç ve küçük çıkarları peşinde yaşayan insanlar ise yavaş yavaş toplum olma ülke bayrak bilinçlerini kaybederek  konsolidasyonda daha kolay lokma haline geliyorlar, aynen Romanın ve Osmanlının son dönemlerinde olduğu gibi.

Roma imparatorluğu güçlü merkezi yönetim ve askeri güce ve askerlere sağlanan imkanlarla devamlılığı sağlamaya dayanan bir imparatorluktu sınırlarının genişliği ile ganimet kaynaklı gelir sağlama sınırının sonunun gelmesi imparatorluğunda dağılmasına neden oldu, tıpkı Osmanlı imparatorluğunda olduğu gibi. Sömürgecilik döneminde ise Sömürgeci devletler doğal sınırlarının sonuna gelmeleriyle bünyelerinde gücü sağlayan dinamikleri besleyemedi ve dağıldılar tıpkı kanser gibi sonunda içinde bulundukları bünyeyi yok ediyorlar kendileri ile birlikte.

Bu dengesizliği ortadan kaldırmaya yönelik girişim ve örneklere, Roma imparatorluğunun son dönemlerinde ortaya çıkan Germen krallıkları ile zaman içinde küçük olsun benim olsun mantığının sürdürülemeyeceğini farkeden bu krallıkların önce Birleşik Almanyayı oluşturması sonrasındada kıta Avrupasında kömür ve demir hammadde kaynaklı savaşlarla sürdürülebilirliğin yine olası olmadığını farkeden Almanya ve Fransa öncülüğünde AB oluşumu sayabiliriz. Türkiye Cumhuriyetinin Atatürk öncülüğündeki kurtuluş felsefesi ve bağımsızlık savaşıda bu girişimlere çok iyi bir örnektir, Atatürk Dünya tarihinde bir anlamda Ulus devletlerin önünü açarak sömürgeciliğinde sonunu getirmiştir.

Sömürgeciliğin yerini alan emperyalizm ise “tarih tekerrürden ibarettir”  sözünü kanıtlarcasına yakın geçmişte yaşananları bugün tekrar yaşama geçirmektedir.

Bugün bu yaklaşım oldukça karamsar algılanabilir ve değerlendirilebilir, bugünlerde vizyona tekrar giren Star Wars ilk gösteriminde öngördüğü ve o gün absürd olamaz denilen çokça yenilik bugün hayatımızda. BOP projesi ile açıkça ortaya konan politikada bugün Irak – Libya – Suriye artık yok, Mısır – Türkiye sorunlu sıkıntılı, diğer Afrika islam coğrafyası sürekli bölünme ve savaş halinde. Rusya karşı Uluslararası güç olma projesi ile çoktan Ukrayna – Kırım ve Suriyede . Yaşamın  olağan algılanan akışında tüm bu durumlar aslında dramatik değişiklikler ve hepside gerçekleşti,gerçekleşiyor.

Çin Dünyada en büyük alacaklı, ülkede 2,5 milyar insan gelir adaletsizliği ile mağdur, ekonomik büyümesi ise oldukça geriledi ve alacaklarını iç tüketime kanalize ederse büyümeyi sürdürülebilir kılabilir ama borçlu ABD bu alacakları nasıl ödeyecek. Almanya soğuk savaş döneminde ABD ye götürerek orada tuttuğu ülke altın stokunun yarısını 4 yıl içinde ülkeye geri getiriyor.  Düşünmek gerek neden ?

Emperyalizm bugün kendini yok etmeden bunu sürdürebilmenin yollarını arıyor, en güçlüler birbirlerini hırpalamadan kaynaklara ve kendi kutsal alanlarına sahip olmanın peşindeler, kendi içlerinde ise yeni sosyal yapılanma üzerine derin felsefi düşünce ve girişimler gerçekleştiriyorlar , ihtiyacı olsun olmasın herkese eşit bir ücret vermek gibi (bu konu üzerine bir makaleyi sitemizde yer alan yorum yazılarında  okuyabilirsiniz ) Küçük ve temelsiz  oyuncular ise yarınki tufanda kendilerini kurtaracağını düşündükleri tüm kaynakları çalmak ve kendilerine alan yaratmak peşinde. Tıpkı Filipinlerde Marcos, Irakta Saddam, İtalyada Mussolini, İranda Şah, Romanyada Çaveşuşku, Mısırda Mubarek , Arnavutlukta Enver Hoca, Panamada Norigea, Arjantinde Videla gibi .

BDI küresel büyüme endeksinin artan nüfusa karşın sürekli düşmesi ile risk yönetiminin 2016 dada en önemli önceliğimiz olacağını gösteriyor. 2016 da daha fazla çalışmalı, daha fazla arge yapıp işimizi kendimizi ve düşünme biçimlerimizi hızla geliştirmemiz gerekiyor.

Ender Balcı BCD İş Geliştirme ve Danışmanlık

↓