Son dönemde ekonominin dinamiklerini belirleyen unsurlara baktığımızda dikkat çekici    değişimlerin ard arda gerçekleştiğini görmekteyiz. Kurlar haraketli, parite değişken, petrol fiyatları ve emtia fiyatları şaşırtıcı değişimler gösterirken diğer taraftan küresel iflas riski hem Dünya ekonomisi  hemde Türkiye ekonomisi açısından olası etkileri ile endişe yaratıyor.

Aslında kapitalist sistemin kendisini sorguladığı Dünya kaynaklarının sınırsız olmadığı, parasal genişleme ilede ekonominin sürdürülebilmesinin daha fazla mümkün olmadığı yavaş yavaş anlaşılıyor. Kendine yetebilen sınırlı ekonomik büyüklüklere sahip toplumlardan, ardında kan,gözyaşı ve ölümler bırakan sömürgecilik düzeni ile  zenginleşip daha sonrada medenileşen (?) yeni toplum düzeni,  sonrasında yerini bağımsızlık talepleri ile ulus devlet toplumlara bırakırken ekonomi kapitalist sistem ile bu kerre paranın kendisini silah olarak kullanarak gelir dağılımın inanılmaz bozulduğu kan, gözyaşı ve ölümlerle bu kerre savaşların da hiç bitmediği bir modele dönüştü.Teknoloji ve iletişimin bu denli hızlı gelişmesi bireyin bencilleşmesi ve tüketimden daha çok pay almak istemesi kapitalizmi vahşileştirdi.  Var olan kaynakların azalması , iklim değişiklikleri ile Dünyaya hükmetme istekleri çatışmaları artırırken,  insanlık sürdürülebilir ve barışı sağlayabilecek yeni bir ekonomi ve yeni anlayışlara ihtiyaç duyuyor. Sosyalizm, sosyal demokrasi, liberalizm açılım ve yaklaşımları ise bu ihtiyacı karşılayamadı, komunizm, teokratik, otokratik ve diktatörlük sistemler ise zaman zaman ortaya çıksalar bile insan için uygun olmayan ve sürdürülebilirliği olmayan sistemler olarak tarihte yerlerini aldılar.

Teknoloji ve bilim fen bilimlerinde müthiş buluşlara imza atarken sürdürülebilir ekonomik konfor ve barış konularının gerek bilim adamlarınca ve gerekse  sosyolog, filazof ve siyasetçi tarafından yeterince irdelenememesi hala kaynakların bir şekilde yer ve el değiştirmesine dayalı ekonomik ve siyasetin hayat bulmasından başka bir işe yaramıyor. Bireyler ise Dünyanın neresinde hangi ırk, hangi cinsiyet, hangi coğrafya ve hangi ülkenin mensubu olduklarına bakmaksızın sadece yaşamlarını sürdürebilmeye odaklanmış vaziyetteler. Bir anlamda batan gemide ben nasıl hayatta kalırımın dışında bir şey düşünememek gibi.

Tüm bu yaşananlar 2010 dan bu yana sürekli düşen dünya ekonomik büyüme hızı ile artan durgunluğa işaret ediyor.

bcdturkey kureseliflas Risk Yönetimi DurgunlukPetrol fiyatları, kurlar,parite, enerji fiyatları, Cds ler gibi indikatörler son dönemde belirsiz ve çok haraketli. Bizimde ilk 10 da yer aldığımız küresel iflas riskinde ilk onun bir kısmı bizim yakın coğrafya ve ticaret ortaklarımız, bir kısmıda bizim gibi gelişmekte olan ülkeler.

ihracatımız 2015 yılı Temmuz ayında, 2014 yılının aynı ayına göre yüzde 16,2 azalarak 11 milyar 181 milyon dolar, ithalat yüzde 8,7 azalarak 18 milyar 209 milyon dolar olarak gerçekleşti. Temmuz ayında dış ticaret açığı yüzde 6,5 artarak 6 milyar 596 milyon dolardan 7 milyar 28 milyon dolara yükseldi, Bu aynı zamanda 8 ayın en yüksek seviyesi.İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 Temmuz ayında yüzde 66,9  iken, 2015 Temmuz ayında yüzde 61,4’e düştü. AB nin ihracatımızdaki payıda % 13,8 düştü.

bcdturkey parite Risk Yönetimi Durgunlukİhracata baktığımızda ara mal ithalatı ayrışma ve etkileşimi belirliyor. (kırmızı ihracatta büyümeyi, yeşil usd kuru ve mavide euro/usd pariteyi gösteriyor)

İthalatta  usd –  tl ayrışması ise aşağıdaki gibi ,

bcdturkey ayrisme Risk Yönetimi Durgunlukbcdturkey buyumenasil Risk Yönetimi Durgunluk

Bloomberg Hammadde Endeksi son bir yılda yüzde 28 değer kaybederken FT’nin Metal ve Madencilik Endeksi yüzde 27 düşüş yaşadı.Petrol fiyatları 120 usd lardan 50 usd lere gerilerken , CDS ler yukarı doğru gidiyor, BDI ise son on yılın dip noktasında . (Bkz yararlı bilgiler )

Peki bu şartlar altında  özellikle imalat sanayi ve ihracatçı KOBİ ler için aşağıda göstermeye çalıştığım ve BCD nin KOBİ danışmanlığı felsefesini oluşturan tabloda yer alan risk yönetimi verimlilik ve büyüme nasıl sağlanacak?

Makro sonuçların bir kısmı yönetebilme ve yetkinlik alanımızda iken bir kısmıda değil. KOBİ nin bu anlamda kültür ve zihniyetini kesinlikle bu çerçevede geliştirmeyi gündemlerinin ilk maddesi yapması, Sistem ve  altyapıyı teknoloji, takım çalışması, iletişim, paylaşım ve analiz üzerine kurmayı benimsemesi gerekiyor. Elde edilen varlıklar ve sonuçlar için “ şükür “ bilinci var olanın değerinin bilinmesi kadar mutevaziliği ve bunu koruma bilinci ile daha çok çalışmak gerektiği bilincinide artıracaktır.

Takım çalışması firma ortakları, firma çalışanları , sektörel meslekdaşlar  , müşteriler ve tedarikçiler ile bankalar, sigorta şirketleri gibi iş ortakları ile birlikte profosyonel danışmanlığıda kapsamakta. Bu çerçevede iletişimin ve empatinin geliştirilmesi ve etkin kullanımı risk yönetimini olabildiğince yapılabilir kılacak sonuçtada KOBİ için sürdürülebilirlik ve devamlılık sağlanabilir kılınacaktır.

BCD birinci hizmet yılını tamamlarken bu anlayış ile çalışmalarını devam ettirmektedir.

↓